
Dünyanın tüm oksijenini bir şişeye hapsettim.
Sen muhteşem
Ben zair
Kendi eksenimde dönüyorum.
Güneşe dönmüyor hiç yüzüm.
Sabahları,
Gün doğumları
Sohbahar kurusu otlarla demleniyorum.
Gün yirmi dört saat
Ben otuz beş yıl
Sen yirmi dokuz şubat
Biz hiç karşılaşmamışız.
Ümidim, domuz bağı bir inde
Gecem kayıp bir kayıkta
Aya yürüyorum su üstünde
Kara kışta düşüyorum hayallerimin peşine.
Unutuluyorum artık eski şarkılar gibi
Yeni aşkları anımsamıyorum
Sevmiyorum bir kadını
Üşüdüğümüz akşamları sevdiğim gibi.
Her dolduğum kadehte
Doyuyorum ömrümün çilesine
Bana vakit kalmıyor
Sevmek öyle muhteşem şey
Koklayamıyorum limon çiçeğini bile
Karışmıyorum hiç bir kadının kanına
Bahar sabahlarına uyanıyorum
Horlanmışım, hor kullanılmışım
Aşığım çokmuş aldanmışım oysa.
Eski şarkılara yüz tutuyorum yalnız akşamlar
Gözlerim kapalı
Ellerim raks eder
Kalbim kurur
Seni sayıklarım yaz akşamları, geciken
Eylülde yağmayan yağmur gibi
Ben sana hasret
Sen bana gurbet
Gelmeyeceğini bile bile
Gül sererim yollarına
Dünyanın tüm aşklarını da hapsetmişim
Göz göre göre sevmesem bile…
23:49/06.10.20
Cem İLAN
İletişim
Yazar: tolaz85@hotmail.com
Editör: editor@objedergi.com
Yazarın yayınlanmış eseri: Kalbim Şark Cephesi