KÜLTÜR SANAT MAGAZİNModa - StilÖzlem YıldırımTarih

Güzellik Her Kapıyı Açar mı?

Ben Güzelden Anlarım

Vakit çalışma vakti! Bilgisayarda ilk yaptığım iş internetten bir müzik ayarlamak. Kenan Doğulu dinliyorum. İlk şarkı, “ben güzelden anlarım!” Hafif ritim tutuyorum, eski yılları anımsıyorum hafiften, bu arada da başlıyorum çalışmaya. İlk şarkı bitti Kenan’dan devam ediyorum, ikinci şarkı başlıyor, “güzeller içinden bir seni seçtim!” Yehhu süper keyifler gıcır. Derken üçüncü şarkı, “kandırdım güzel gözlümü oyunlarla!”

Bu gece bu şarkılar bana bir mesaj mı? Ne bu her şarkıda bir güzellik merakı. Bu konuyu ele almazsam kahvemin hakkını veremeyeceğimi düşünerek bıraktım işi gücü balıklama atladım güzellik dünyasına.

 Ayna ayna söyle bana var mı benden daha güzeli bu dünyada?

Sahi güzellik nedir? Altın oran yüz hatları mı? Muhteşem bir fizik mi? Esmer ten, sırma uzun saçlar mı? Kaş göz gerisi söz mü? Acaba pamuk gibi beyaz bir tene dökülmüş sarı bukleli saçlar mı? Sarışının adı esmerin tadı mı? Acaba cevap hepsi mi? Yoksa bunlar hep boş laflar, önemli olan iç güzelliği mi?

Her şarkı bir güzele yazılır. Her filmde, güzel kadınlar, adamlar karakterlere hayat verir. Şiirler güzel kadınlara adanır.

Güzellik kavramı daha çocukken masallarda öğretilmeye başlar. Kralın güzeller güzeli kızı diye başlar kimisi, Sindirella’nın güzelliği hayal dünyamızı zenginleştirir, zavallı Pamuk Prenses ’in başına gelen onca şeyin tek sebebinin, üvey annesinden daha güzel olmasından kaynaklandığını bilmeyen yoktur. Üvey anne sorar aynaya o meşhur soruyu: “Ayna ayna söyle bana var mı benden daha güzeli bu dünyada?” Aynadan beklediği cevabı alamayınca düşer Pamuk Prenses ’in peşine.

Hiçbir şarkı, şiir, film de ‘bir zekinin beynine vurulmuşum’, ‘akıllı yârim beni terk etti’ veya ‘aklın beş para etmez bu bende ki sevda olmasa’ gibi cümleler hafızalara kazınmadı. Hep güzellik!

Güzellik Neredeysen Çık Ortaya!

Şöyle bir kurcalamaya başlayınca çok derin bir konuya dalmış olduğumu fark ettim. Kahvemden bir yudum aldım ve ışık hızıyla antikçağa daldım ve eski Mısırlılar da buldum kendimi. Gözünüzde canlandırın eski Mısır portrelerinde etrafı simsiyah çerçevelenmiş upuzun kuyrukla gözü iri göstermek amacıyla yapılmış bir göz makyajı, yok ya o dönem ne makyajı, acaba gözleri doğuştan öyle miymiş?

Güzellik Her Kapıyı Açar mı?

Hayır, değilmiş. Güzellik çok önemliymiş. Makyaj yapıyorlarmış evet ayrıca güzellikle birlikte farklı amaçları da varmış. Science Daily’de yayınlanan habere göre, Fransız araştırmacılar cezp edici bu göz makyajının aynı zamanda enfeksiyonlara karşı korunmada ve göz hastalıklarının tedavisinde kullanılmış olabileceğini ortaya çıkardı.

Başka bir örnek ise; ciltleri güneşten yanmasın ve daha sarı ve parlak dursun diye kullandıkları özel karışımları varmış. Christian Amatore ve ekibi binlerce yıl önce eski Mısırlıların kurşun esaslı maddelerin, göz makyajı da dahil, kozmetik alanında kullandığını belirtti. Hatta, şu an halen güzellik reçetelerinde bahsi geçen gülsuyu, bal, yumurta, avokado gibi doğal güzellik ürünleri o dönemlerden günümüze gelmiş.

Ardından, aklıma ikinci gelen medeniyet tanrıçalarıyla meşhur Yunan mitolojisi. Güzellik önemli olmaz mı? Adamların güzellik tanrıçaları var. O kadar önemli yani. Onların Afrodit’i varsa bizimde Banu Alkanımız var. Sonuçta o dönemden bu döneme kadar uzanan bir hikâye.

Osmanlıda Güzellik Anlayışı

Biraz da Osmanlı da güzellik anlayışına bakınca güzelliğe ne kadar önem verdiklerini görmemek ne mümkün. Tepeden tırnağa ayrı ayrı güzellik ürünü kullanmışlar Neler var neler? Saçlarına kil ile maskemi yapmamışlar, ciltlerine özel yağlar mı kullanmamışlar, özel kokular mı hazırlatmamışlar?

Sürmeler, keseler, hamamlar ne ararsanız var hep güzellik uğruna. Hatta o dönem beyaz tenli siyah saçlı kadın makbulmüş bu yüzden beyaz kalmak için ciltlerine limon sürerlermiş. Yemeleri içmeleri her şey güzellik odaklıymış. Güzellik ve genç kalmak için yemelerine çok dikkat ettikleri de çoğu kaynakta mevcut. Zaten hiçbir dönem kesinlikle çok yemezlermiş. Özellikle ilkbaharda çok az yenilir, yenilenler de bağırsakları ve kanı temizleyecek sebzeler hazırlatılırmış.

Osmanlı dönemine bakınca görünen o ki güzellik kriterleri çok net ve sabit olarak belirtilmiş. Madde madde sıralanmış bir güzel kadın tanımına hazır mısınız? Bakın bakalım listeye Osmanlı dönemi kadınlarından olsak güzel sayılır mıydık?

Nasreddin Efendi söze şöyle başlıyor; ‘Ey Oğul, şimdi sana avratların güzellik alametlerini anlatacağım. Bu alametlere sahip olan avrat, avratların en güzeli demektir, alametler ne kadar az ve noksan olur ise avrat da o kadar az güzel olur.

Avradın dört nesnesi KÜÇÜK gerek:

1. Ağzı

Öyle küçük ola ki, bir rujla ömür bitire.

  1. Elleri

Öyle küçük ola ki, yağmurun bile öyle küçük elleri olamaya.

  1. Ayakları
    Öyle küçük ola ki, ayakkabı bulamaya, hep yalın ayak dolaşa.
  2. Kulakları

Öyle küçük ola ki, küpeye bile zor yer bula.

Avradın dört nesnesi DAR gerek:

5. Burun delikleri
Öyle dar ola ki, sadece nefes alabile.

  1. Kulak delikleri
    Öyle dar ola ki, anca kendi sesini duyabile.
  2. Göbek deliği
    Öyle dar ola ki, delik demeye bin şahit lazım gele.
  3. Ağzı
    Öyle dar ola ki, leblebi bile sığamaya.

Avradın dört nesnesi GENİŞ gerek:

9. Alnı
Öyle geniş ola ki, öyle geniş ola işte.

  1. Gözleri
    Öyle geniş ola ki, bir bakışıyla adam devire.
  2. Göğüsleri
    Öyle geniş ola ki, daha baktığı an insanın gözü doya.
  3. Butları
    Öyle geniş ola ki, tut tut bitmeye.

Avradın dört nesnesi UZUN gerek:

13. Boynu
Öyle uzun ola ki, zürafalar bile kıskançlıktan çatlaya.

14. Burnu
Öyle uzun ola ki, Pinokyo’yla yarışa.

15. Kaşı
Öyle uzun ola ki, saçlarına karışa.

16. Parmakları
Öyle uzun ola ki, yaprak sarmasını kimse ondan daha iyi saramaya.

17. ‘Ve yürüdüğü zaman kalçaları deprene ve huyu tatlı ola, sözü tatlı ola ve yumuşak ola…İşte ey oğul bu yazdığım şartlar hangi avratta var ise, o avradı hemen alasın!’

Geçmişten günümüze anlaşılan o ki güzellik kavramı hep çok önemli bir yer tutmuş. Peki günümüze dönecek olursak sizce güzellik yukarıda belirtildiği gibi sabit kalıplara sığar mı? Neden zamana ve coğrafyaya göre değişkenlik gösterir?

Günümüzde güzellik ne kadar önemli? Kim daha güzel? Güzellik doğuştan mıdır, yoksa belirli operasyonlar geçirerek istediğimiz mutlak güzelliğe kavuşabilir miyiz? Güzellik her kapıyı açar mı? Dış görünüşümüz hayatımızı belirler mi?

Tüm bu soruların yanıtı ve çok daha fazlasını sizler için araştırdık.

Devamı gelecek…

Sevgiler

Özlem Yıldırım

Yazar: ozlem.yildirim@objedergi.com

Editor: editor@objedergi.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu